DİL VE KONUŞMANIN NÖROFİZYOLOJİSİ ÜZERİNE
Serebral
korteks bölgeleri görevlerine göre üçe ayrılmaktadır:
1)
Birincil Alanlar, bilinçli davranışlarımızın temellerinin
üretildiği alanlardır ve ikiye ayrılırlar:
a)
Birincil Duyusal Alanlar, duyu organlarından gelen verileri
işleyerek çevreyle ilişkimizi kurarlar.
Birincil
Somatik Duyusal Alan serebrumun üstel (pariyetal) lobunda, serebral
kortekste bulunur. Merkezi sulkusun hemen arkasındaki postsantral
çıkıntıda (girus) yer alır. Vücudun karşı yanındaki duyusal
alıcılardan gelen bilgileri alır ve değerlendirir. Dokunma,
basınç, ısı, ağrı vb.ni ayırt eder.
Birincil
Görme Alanı ise serebrumun arka (oksipital) lobunda, serebral
korteksin iç yüzeyinde yer almakta olup, küçük bir kısmı da
oksipital lobun dış yüzeyindedir. Bu bölgede renklerin
algılanmasını sağlayan renk çubukları, nesnelerin biçim ve
kenarlarının algılanmasını sağlayan oryantasyon çubukları ve
3 boyutlu derinliğin saptanmasını sağlayan çubuklar yer
almaktadır. Bu bölgenin alt kısımlarının hasar görmesi, gözün
tamamen sağlıklı olmasına rağmen hiç bir görüntü görememesi
sonucunu doğurmaktadır.
Birincil
İşitme Alanı serebrumun yanal (temporal) lobunun ortasındaki
alanda, süperior temporal girusun üst kısmında ve üst
kenarlarında yer almaktadır. Bu bölgede her türlü seslerin
niteliği, tonları, çevreden gelen gürültüler ve benzeri sesler
tanımlanır ve ayırt edilir.
Frontal
Göz Alanı ön motor alanın üst bölümünün önünde bulunur.
Gözlerimizi hareket ettirmemizi, çevremizdeki nesnelere istemli
olarak odaklanmamızı sağlar.
Koku
Merkezi evrimsel olarak en eski beyin bölgelerinden biridir ve üç
alt alandan oluşur. En Eski Alan (Medial Olfaktor Alan) frontal
lobun tabanındadır, hipotalamusun ön ve üst kesimlerine komşudur.
Tat ile ilişkili beslenme reflekslerinden sorumludur. Eski Alan
(Lateral Olfaktor Alan) besinlerden duyduğumuz haz ve hoşnutsuzluğun
oluşumundan sorumludur. Yeni Alan ise orbitofrontal korteksin arka
yan kesimindedir ve kokuların bilinçli bir biçimde analiz edilmesi
ve tanımlanmasından sorumludur.
Tat
Merkezi üstel (parietal) lobda, postsantral girusun alt kısmında,
komşusu olan Sylvian sulkusun içindedir. Bu alan koku merkezi ile
ortak çalışmakta, istenmeyen ya da yaşamı tehdit eden besinlerin
ayırt edilmesi bu bölge tarafından sağlanmaktadır.
b)
Birincil Motor Alanlar ise farklı bölgelerce işlenip
değerlendirilen verileri kaslara ileterek bilinçli hareketlerimizi
sağlar. Beynin frontal lobunda, serebral korteks üzerinde, merkezi
sulkusun önünde bulunan bir çıkıntı olan presantral girusta yer
alan yaklaşık 2 santimetre genişlikteki bölümdedir. Bu bölgeden
çıkan sinir lifleri iç kapsül denen yapıdan geçerek vücudun
ters yanına gitmek üzere omuriliğe ulaşırlar. Bu iç kapsül
nedeniyle beynin sol tarafından gelen sinyaller vücudun sağ
tarafına, sağ tarafından gelen sinyaller ise vücudun sol tarafına
gönderilir. İstemli hareketlerimizi kontrol eden serebral korteks
alanları beynin iki tarafında da bulunmakta ve el, parmak, dudak ve
ağız hareketlerini oluşturmakta, bacak ve ayakların hareketlerine
büyük oranda destek olmaktadır. Birincil motor alan hasar
gördüğünde, hasar gören tarafın karşı tarafındaki vücut
bölgelerinde güç yitimi (hemiparezi) ya da felç (hemipleji)
meydana gelmektedir.
Broca
Alanı da birincil motor korteksin alt bölümünün önünde yer
almakta ve konuşma için gerekli bilgiyi sağlamaktadır. Anlamlı
sözcüklerin söylenmesi, gelişmiş ses dizilerinden oluşan
seslerin çıkarılması için gerekli olan beyin bölgesidir. Broca
Alanı, cümleleri ve kelimeleri oluşturmak için gerekli larenks ve
ağız hareketlerini kontrol eder. Öğrenilmiş sesleri yeniden
üretmemizi, konuşmamızı sağlar. Bu konuşma merkezi, insanların
büyük bölümünde beynin sol yanında, bazı insanlarda sağ
yanda, az sayıda insanda ise iki yanda da eşit yerleşmiş
durumdadır. Bu bölge hasar gördüğünde, bireyin konuşma yetisi
yok olur, konuşmayı bildiği halde sesleri çıkaramaz, ağzını
sesleri oluşturacak biçimde oynatamaz (Broca afazisi).
2) İkincil
Alanlar, birincil alanlara veri desteği sağlayan yardımcı
alanlardır.
Birincil
somatik alanda kısmen işlenen uyarımlar İkincil Somatik Duyusal
Alana iletilir. Tuttuğumuz şeyin, örneğin para olduğunu bakmadan
anlamamızı sağlayan bölge burasıdır. Uyarımların anlamlarının
yorumlanmasını sağlamaktadır. İkincil Görme Alanı ise
serebrumun arka lobunun birincil görsel alan dışındaki tüm
bölgelerini kapsar. Biçimlerin analizi, hareketli nesnelerin
algılanması, renk tonlarının ayırt edilmesi gibi üst düzey
görsel işlevleri bu bölge gerçekleştirir.
İkincil
Motor Alanlar'dan sayılan Ön Motor Alanı motor korteksin önünde
yer alır. Kasların uyum içerisinde hareketlerini sağlayarak
karmaşık hareketleri kontrol eder. Sporcuların motor becerileri
gibi hareket kalıpları da burada depolanır ve otomatik olarak
uygulanır.
Yardımcı
Motor Alanı ise Ön Motor Alanı'nın önünde bulunmakta,.büyük
bölümü beyin yarıkürelerinin iç kısmında yer almaktadır.
Birincil alanlardaki nöron aktivitelerini düzenler, öğrenilmiş
motor yanıtları programlar, bireyin öğrenmesini kontrol eder.
3)
İlişkilendirme (asosiasyon) Alanları, çeşitli alanlardan gelen
algıları bütünleştiren ve "bilinç" adıyla
tanımladığımız, özetle süreçlerin sonuçlarının
kavranmasını sağlayan "birleştirici" alanlardır.
Kısacası, bilinç büyük ölçüde bu ilişkilendirme alanlarından
kaynaklanmaktadır. Farkındalık, düşünme, sonuç çıkarma,
planlama, bellek, dikkat gibi üst düzey algısal süreçler
buralarda oluşmaktadır.
Pariyeto-oksipito-temporal
İlişkilendirme Alanı üç serebral lobun (pariyetal lob, oksipital
lob, temporal lob) birbirine temas ettiği bölgededir. Duyusal
Entegrasyon Alanı olarak da adlandırılmaktadır. Çevreden gelen
somatik, işitsel ve görsel veriler burada birleştirilir ve
anlamlandırılır. Uzaysal koordinatları çözümlememizi, dili
kavramamızı, okumamızı kontrol eder ve nesneleri adlandırmamızı
sağlar. Okuduğumuz, duyduğumuz, hissettiğimiz, beynimizde
oluşturduğumuz düşünce ve cümlelerin anlamlandırılması ve
yorumlanmasını da bu bölge sağlar. En önemli kısımlarından
biri Wernicke Alanı olarak bilinen alandır. Bu alanın hasarında
düşünme yeteneği yitirilir, konuşulanlar birey tarafından
anlaşılamaz ve yazılı metinler görülmesine rağmen okunamaz.
Eğer Broca Alanı (dille ilişkili birincil alan) sağlıklı iken
Wernicke Alanı bozuksa kişi konuşabilir; ancak konuştuklarını
kendisi anlayamadığı için sıklıkla hatalar yapar.
Prefrontal
İlişkilendirme Alanı, frontal lobun ön yarısında, motor
alanların en önündedir. En son evrimleştiği kabul edilen beyin
bölgesidir. Bu alan hasar gördüğünde, düşünce üretilemez,
duygusal hareketler gerçekleştirilemez, mantıklı düşünülemez
ve olaylar yorumlanamaz.
Limbik
İlişkilendirme Alanı ise serebrumdaki en eski ilişkilendirme
alanlarından biridir. Karmaşık davranış kalıplarının yani
duygularımızla içgüdülerimizin bir araya geldiği
davranışlarımızın oluşmasını sağlar. Elde çok fazla bilgi
bulunmamakla birlikte, insanın hayvansı özelliklerinin buradan
kaynaklandığı tahmin edilmektedir.
Duyuların
tek duyu modalitesinde işlendiği ilişkilendirme alanlarının
arasında, sağ ve sol hemisferlerde, her bir duyu
modalitesinde işlenen duyuları alan ve bunları daha üst düzeyde
işleyip entegre eden "çok modaliteli" ilişkilendirme
alanları vardır. Başlıca angülar girusu ve supramarjinal
girusu içeren bu çok modaliteli ilişkilendirme alanları, hem
sağ
hem de sol hemisferlerde, işitsel, görsel ve somatik
tek modaliteli ilişkilendirme alanlarından gelen işlenmiş
duyuları entegre ederler. Bu
süreçlere,
sol hemisferde bir başka süreç daha eklenir. Çocuğun
kendi ana dilini öğrenme sürecinde, sol angular girus ve sol
supramarjinal girus, tek modaliteli ilişkilendirme alanlarından
gelen bilgiyi yüksek
düzeyde işledikten sonra bunu kelimesel
eşdeğerine çevirerek, Brodmann'ın 22'nci alanına
(Wernicke Alanı) gönderir. Çocuk
konuşmayı öğrenirken, bir meyvenin görüntüsü, dokunurken
aldığı duyu, vb, konuşma için dominant olan sol hemisferin çok
modaliteli ilişkilendirme korteksinde
entegre edilerek "meyve" sözcüğü halinde, "meyve"
sözcüğünün anlamsal görüntüsü biçiminde, Wernicke Alanı'nda
depolanır.
Bundan sonra çocuğun meyveyi görmesi, ısırılırken
çıkan sesi ya da "meyve" denildiğinde bu sözü
işitmesi, kokusu, tadı bu engramı uyarır. Giderek,
Wernicke Alanı'nda dilin anlamaya ilişkin boyutu yavaş yavaş
gelişir, çocuk için konuşma anlam kazanmaya başlar. Wernicke
Alanı, anlama, işitme ve görme iletilerinin semantik anlamını
çıkarma, söylenecek ya da yazılacak iletinin sembolik
formülasyonunu yapma, adlandırma görevlerini üstlenmektedir.
Dil
aparatının diğer önemli bölgesi de, dominant hemisferin
frontal lobunun arka alt kısmında, frontal operkulumda yer alan
Broca Alanı'dır. Konuşmanın motor gerçekleştirilmesinden
sorumlu olan bu bölgede, kelimeyi telaffuz etmek için motor
engramlar ve dilin grameri depolanmıştır. Örneğin, çocuk
"meyve" demeyi öğrenirken, bu sesi çıkarırken kullandığı
motor kalıp, bu kelimenin motor engramı olarak
burada depolanmaktadır. Konuşacağımız zaman, buradaki engramlar
uyarılır ve konuşmanın gerçekleştirilmesi için motor kortekse
iletilir. Broca Alanı, anadilin gramer yapısı için de kritik bir
bölgedir. Anadilini öğrenirken o dile özgü gramer kurallarına
aracılık eden nöral ağ sisteminin birincil bölgesi Broca
Alanı'dır.
Dilin
üçüncü önemli yapısı ise, Wernicke
Bölgesi'nden çıkıp parietal lobun alt yüzünden öne doğru
ilerleyerek Broca Bölgesi'nde sonlanan kalın bir lif
demeti olan Arkuat Fasikülüs'tür.
Wernicke Bölgesi'nde gerçekleştirilen dilin sembolik formülasyonu,
Arkuat Fasikülüs aracılığı
ile öne, Broca Alanı'na iletilmekte, burada dilin gramer yapısı
ve motor ses kalıplarını uyarmakta, oluşan kelime
ya da cümle, artiküle edilmek için, motor kortekste
yüz kaslarıyla ilgili bölgeye gönderilmektedir.
(Yararlı gördüğüm bazı kaynaklar:
Daniel Richard, Didier Orsal, "Neurophysiologie:Organisation et fonctionnement du systeme nerveux", Dunod, 2007.
Société de Neurophysiologie Clinique de Langue Française, "Neurophysiologie du Langage", Elsevier/Masson, 2006.
David B. Pisoni, Robert E. Remez, "The Handbook of Speech Perception", Blackwell Publishing Ltd., 2005.
Miriam Faust, "The Handbook of the Neuropsychology of Language", Wiley-Blackwell Pub.Ltd., 2012.
Philippe Azouvi, Jean-Michel Mazaux, Pascale Pradat-Diehl, "Comportement et Lésions Cérébrales", Frison-Roche, 2006.)