5 Haziran 2014 Perşembe

APRAKSİ BİLMECESİ



Verbal apraksi veya dispraksi olarak da bilinen konuşma apraksisi, kişinin konuşma ile ilgili kaslarında, dil veya dudaklarında felç vb. bir rahatsızlık olmadığı halde söylemek istediğini söylemekte sorun yaşamasıyla belirginleşen konuşma bozukluğu türüdür.
Daha çok yetişkinlerde beynin zarar görmesi sonucu (kafa travmaları, hastalıklar, tümör, felç, vb.) ortaya çıkan "edinilmiş" konuşma apraksisi her yaştaki kişiyi etkilemekte ve var olan düzgün konuşma bozulmakta veya kaybolmaktadır. Sonradan kazanılmış bu konuşma apraksisi, kas güçsüzlüğü sorunlarının konuşmaetkilemesiyle oluşan bir dizartri veya sinir sistemindeki hasar nedeniyle gelişen bir afaziyle birlikte de görülebilmektedir.
Gelişimsel konuşma apraksisi ise doğumdan itibaren mevcuttur ve çocuklukta ortaya çıkmaktadır. Kızlara göre erkeklerde daha fazla görülen bu konuşma bozukluğu, gelişimsel verbal apraksi, gelişimsel verbal dispraksi, artikülasyon apraksisi, çocukluk apraksisi gibi çeşitli adlarla anılmaktadır (ancak, gelişimsel gecikme ile karıştırılmamalıdır).
Gelişimsel konuşma apraksisinin nedenleri henüz kesin olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmalar genel dil gelişimi ile ilgili bir bozukluk olduğuna işaret ederken, diğerleri konuşmada görev alan kasların doğru hareket etmesi için gerekli olan beynin uygun sinyalleri gönderme yeteneğini etkileyen nörolojik bir takım sorunlara dikkat çekmektedir. Çocukların, sıklıkla çeşitli konuşma bozuklukları ya da öğrenme güçlüğü sorunu yaşayan aile üyelerinin var olması ve son araştırma bulguları, genetik faktörlerin bu hastalık grubunda ciddi bir rol oynadığını düşündürmektedir.
Konuşma apraksilerinin önemli belirtilerinden biri sözcüğü oluşturan seslerin ve hecelerin doğru sıraya konulamamasıdır. Uzun ve karmaşık yapılı sözcüklerin söylenmesinde, kısa sözcüklerin söylenmesine göre daha fazla güçlük çekilmektedir. Ama, hastanın yaptığı hatalardaki tutarsızlık tanılamayı da yanlışa götürebilmektedir. Örneğin, zor bir sözcüğü önce doğru söyleyebilir, daha sonra tekrarladığında yanlış söyleyebilir, ya da bir sesi bir gün çıkartıp, ertesi gün aynı sesi çıkartamayabilir. Konuşma apraksisi olan kişiler genellikle doğru ses veya sözcüğü bulmak için duyarlılık ve çaba stermektedir. Ritim, ton ve vurguyu içeren "prozodi" hataları da başka bir ortak özellikleridir.
Gelişimsel apraksili bazı çocuklar dili kullanamasalar da çok iyi anlayabilmektedir. Bazı çocuklar da apraksiyle birlikte dizartri gibi başka konuşma bozuklukları, zayıf sözcük dağarcığı, bilgileri organize etmede zorluk, okuma, yazma, matematik ile ilgili sorunlar, koordinasyon ve "motor beceri" sorunları, çiğneme ve yutma sorunları yaşamaktadır.
Apraksilerin şiddeti çok hafiften çok ağıra ve kişiden kişiye farklılaşmakta, tanılamada ve tedavide bu nedenle çok sayıda yöntemin bir arada kullanılması ve çeşitli alanların uzmanlarının ekip olarak birlikte çalışması gerekmektedir. Yoğun, uzun süreli ve kişiye özgü bu tedavinin sonuçları ise gene kişiden kişiye büyük değişiklikler göstermektedir.


(Göz atmanızda yarar var : - Robert T. Wertz, Leonard L. LaPointe, Rosenbek, John C. Rosenbek : “Apraxia of speech in adults : the disorder and its management”, Orlando, Grune & Stratton,1984. - Leslie A. Lindsay : “Speaking of Apraxia, A Parents' Guide to Childhood Apraxia of Speech”, Woodbine House Inc., Bethesda, USA, 2012. - Amanda Kirby : “Dyspraxia : Developmental Co-ordination Disorder”, Human Horizons Series, Dyspraxia Foundation, UK, 2013)