30 Ağustos 2014 Cumartesi

Konuşma Bozuklukları ve Ortognatik Cerrahi

Konuşma bozukluklarının bir bölümü de çene ve dişlerin yapısındaki sorunlardan kaynaklanmaktadır. Çene ve dişlerin düzgün bir yapıya kavuşturulması ise, bozuklukların ortodonti işlemi ile düzeltilemediği durumlarda ortodontik tedavi ile birlikte uygulanan ortognatik cerrahi ile sağlanmaktadır.
Maloklüzyon çene işlevini engeller ve gıdaların doğru ve yeterli çiğnenmesine izin vermez. Üst ve alt dişler arasında yeterli bir temas yoksa, gıdalar öğütülemez, sindirim ve genel vücut sağlığı üzerinde olumsuz etki yaratır. Gene, bozuk konumlanmış dişlerin varlığı gıda artıklarının birikmesini kolaylaştırır ve ağız hijyeni sorunları yaratır. Çürüklerden ve periodontal hastalıktan etkilenen dişlerin ve protezlerin ömrü kısalır.
Ayrıca, örneğin küçük alt çene yapısı horlama ve uyku apnesine neden olabilmektedir. Kısa üst dudak ve üst çenenin taşma durumunda, dudaklar açık kalmaktadır ve ağız solunumunu teşvik etmektedir. Çene bozuklukları, artikülasyonu ve konuşmayı tamamen bozabilen çok güçlü olumsuz bir etkiye sahiptir ve genellikle buna çene eklem ağrısı da eşlik etmektedir. Öte yandan, çene pozisyonu, büyük ölçüde yüz profilinin estetiğini de bozmakta, dışbükey 'kuş yüzü' veya içbükey 'olgun yüz' profilleri eğer tedavi edilmezse, birey için önemli uyum sorunlarına neden olmaktadır.
Aşağıda sıralanan bozukluklar ortognatik cerrahi ile tedavi edilebilmektedir:
Alt çenenin önde olması (Prognatizm), alt çenenin üst çeneye göre yetersiz gelişimi (Mikrognatizm), alt çenenin üst çeneye göre geride olması (Retrognatizm), alt çenenin üst çeneye göre sağa ya da sola daha çok gelişmesi (Laterognatizm), üst çenenin alt çeneye göre daha geride gelişmesi (Mikrognati), ağız kapandığında dişlerin birbirine değmemesi (open-bite), çene ucunun normalden küçük olması (Mikrogenia), çene ucunun normalden büyük olması (Makrogenia).
Hastanın alt ve üst çenesinin modelleri alçıdan dökülerek hastanın çene yapısı ayrıntılı biçimde incelenmekte; panoramik, sefalometrik ve çene eklemi görüntülemeleri titizlikle değerlendirilmekte, hastanın sefalometrik analizi yapıldıktan sonra cerrahi işlemler kararlaştırılmaktadır.
Ortodontist vakanın dişlerini ameliyat ortamına hazırlamak için hastanın ortodontik tedavisini yaptıktan ve dişler istenilen biçimde konumlandıktan sonra hastanın çene yapısındaki sorunların çözümüne geçilerek hasta tam donanımlı hastane ortamında ameliyata alınmaktadır. İlişki bozukluğu bulunan kemikler düzgün kesilerle yeniden yapılandırılmakta ve sabitleme doku dostu küçük vidalarla yapılmaktadır.
Hasta iki hafta sonra yavaş yavaş çiğnemeye başlayabilmektedir. Çenelerin ve dişlerin konumlarını korumak amacıyla ortodontik tedavi de sürdürülmektedir. Bir yandan da estetik düzelmenin uyandırdığı kendine güven duygusuyla birlikte psikolog ve konuşma patoloğu desteğine başlanmaktadır.


(Göz atmakta yarar var :
-Orlagh T. Hunt, Chris D. Johnston, Peter G. Hepper, Donald J. Burden, (Queen's University, Belfast, Northern Ireland), "The psychosocial impact of orthognathic surgery: A systematic review", American Journal of Orthodontics and Dentofacial Orthopedics, Volume 120, Issue 5, Pages 490–496, November 2001.
-Dalston R.M., Vig P.S., "Effect of orthognatic surgery on speech : A prospective study", Am.J.Orthod. 86 : 291-298, 1984.)
-Clark H.M., "Neuromuscular treatments for speech and swallowing : A tutorial", Am.J.Speech Lang.Pathol. 12 : 400-415, 2003.)

8 Ağustos 2014 Cuma

Velofarengeal Yetmezlik 


Burun pasajının, yumuşak damağın, dil kökü ve küçük dil ile yutak boşluğunun ve çenenin yapısal sorunları da konuşma bozukluklarına yol açabilen sayısız nedenler arasında yer almaktadır.

Velofarengeal yetmezlik terimini, yumuşak damak ile farengeal duvarların oluşturduğu sfinkterin yetersizliğini tanımlamak için kullanmaktayız. Velofarengeal sfinkterin konuşma esnasında bazı harfleri çıkartabilmek için kapanması gereklidir. Konuşurken, eğer tam kapanmazsa hava buruna kaçmakta ve burun kaçağı veya türbülans oluşturmakta, konuşma rezonansı hipernazal biçim almaktadır. Hasta, yüzünü buruşturarak anterior naresi kapatıp hava akımını kesmeye çalışan bir davranış geliştirmektedir. 

Bu hastalarda, sendromlar açısından aile hikayesi önemlidir. Orta kulak, östaki tüpü fonksiyonları, beslenme zorlukları yaşayıp yaşamadığı, varsa adenoid ve tonsil cerrahisi değerlendirilmektedir. Submukoz damak yarığına, levator kas pozisyonuna dikkat edilmektedir. Ayrıca, kardiak sorunlar Velokardiyofasial sendroma işaret edebilmekte ve kötü prognozlu olup, bu hastalarda aynı zamanda öğrenme güçlüğüyle karşılaşılmaktadır. 

Nazal endoskopi ve fleksibl endoskopi yapılırken çocuktan hece ve cümle tekrarları istenir ve kayıt yapılır. Ancak nasoendoskopi damağın aktif olarak mı, yoksa dil tarafından pasif olarak mı kaldırıldığı üzerine ipucu vermemektedir. Lateral videofloroskopi ise velofarengeal kapanmada damak fonksiyonu ile ilgili objektif bilgiler vermekte, levator kas pozisyonunu belirlemektedir. 

Velofarengeal yetmezlik tedavisi farengoplasti, posterior farengeal duvar oluşturmaya yönelik lateral farengeal duvardan flep alınması ya da oral yolla doku implantasyonu olmakla birlikte, burundan soluk alma zorluğu, obstrüktif uyku apnesi gibi sorunlar yaratabildiğinden, öncelikli yöntem damak fonksiyonlarını kas düzeltme yöntemleri ile düzeltmeye çalışmak olmaktadır.