30 Kasım 2014 Pazar

DİL VE KONUŞMANIN NÖROFİZYOLOJİSİ ÜZERİNE


Serebral korteks bölgeleri görevlerine göre üçe ayrılmaktadır:

1) Birincil Alanlar, bilinçli davranışlarımızın temellerinin üretildiği alanlardır ve ikiye ayrılırlar:

a) Birincil Duyusal Alanlar, duyu organlarından gelen verileri işleyerek çevreyle ilişkimizi kurarlar.
Birincil Somatik Duyusal Alan serebrumun üstel (pariyetal) lobunda, serebral kortekste bulunur. Merkezi sulkusun hemen arkasındaki postsantral çıkıntıda (girus) yer alır. Vücudun karşı yanındaki duyusal alıcılardan gelen bilgileri alır ve değerlendirir. Dokunma, basınç, ısı, ağrı vb.ni ayırt eder.
Birincil Görme Alanı ise serebrumun arka (oksipital) lobunda, serebral korteksin iç yüzeyinde yer almakta olup, küçük bir kısmı da oksipital lobun dış yüzeyindedir. Bu bölgede renklerin algılanmasını sağlayan renk çubukları, nesnelerin biçim ve kenarlarının algılanmasını sağlayan oryantasyon çubukları ve 3 boyutlu derinliğin saptanmasını sağlayan çubuklar yer almaktadır. Bu bölgenin alt kısımlarının hasar görmesi, gözün tamamen sağlıklı olmasına rağmen hiç bir görüntü görememesi sonucunu doğurmaktadır.
Birincil İşitme Alanı serebrumun yanal (temporal) lobunun ortasındaki alanda, süperior temporal girusun üst kısmında ve üst kenarlarında yer almaktadır. Bu bölgede her türlü seslerin niteliği, tonları, çevreden gelen gürültüler ve benzeri sesler tanımlanır ve ayırt edilir.
Frontal Göz Alanı ön motor alanın üst bölümünün önünde bulunur. Gözlerimizi hareket ettirmemizi, çevremizdeki nesnelere istemli olarak odaklanmamızı sağlar.
Koku Merkezi evrimsel olarak en eski beyin bölgelerinden biridir ve üç alt alandan oluşur. En Eski Alan (Medial Olfaktor Alan) frontal lobun tabanındadır, hipotalamusun ön ve üst kesimlerine komşudur. Tat ile ilişkili beslenme reflekslerinden sorumludur. Eski Alan (Lateral Olfaktor Alan) besinlerden duyduğumuz haz ve hoşnutsuzluğun oluşumundan sorumludur. Yeni Alan ise orbitofrontal korteksin arka yan kesimindedir ve kokuların bilinçli bir biçimde analiz edilmesi ve tanımlanmasından sorumludur.
Tat Merkezi üstel (parietal) lobda, postsantral girusun alt kısmında, komşusu olan Sylvian sulkusun içindedir. Bu alan koku merkezi ile ortak çalışmakta, istenmeyen ya da yaşamı tehdit eden besinlerin ayırt edilmesi bu bölge tarafından sağlanmaktadır.

b) Birincil Motor Alanlar ise farklı bölgelerce işlenip değerlendirilen verileri kaslara ileterek bilinçli hareketlerimizi sağlar. Beynin frontal lobunda, serebral korteks üzerinde, merkezi sulkusun önünde bulunan bir çıkıntı olan presantral girusta yer alan yaklaşık 2 santimetre genişlikteki bölümdedir. Bu bölgeden çıkan sinir lifleri iç kapsül denen yapıdan geçerek vücudun ters yanına gitmek üzere omuriliğe ulaşırlar. Bu iç kapsül nedeniyle beynin sol tarafından gelen sinyaller vücudun sağ tarafına, sağ tarafından gelen sinyaller ise vücudun sol tarafına gönderilir. İstemli hareketlerimizi kontrol eden serebral korteks alanları beynin iki tarafında da bulunmakta ve el, parmak, dudak ve ağız hareketlerini oluşturmakta, bacak ve ayakların hareketlerine büyük oranda destek olmaktadır. Birincil motor alan hasar gördüğünde, hasar gören tarafın karşı tarafındaki vücut bölgelerinde güç yitimi (hemiparezi) ya da felç (hemipleji) meydana gelmektedir.

Broca Alanı da birincil motor korteksin alt bölümünün önünde yer almakta ve konuşma için gerekli bilgiyi sağlamaktadır. Anlamlı sözcüklerin söylenmesi, gelişmiş ses dizilerinden oluşan seslerin çıkarılması için gerekli olan beyin bölgesidir. Broca Alanı, cümleleri ve kelimeleri oluşturmak için gerekli larenks ve ağız hareketlerini kontrol eder. Öğrenilmiş sesleri yeniden üretmemizi, konuşmamızı sağlar. Bu konuşma merkezi, insanların büyük bölümünde beynin sol yanında, bazı insanlarda sağ yanda, az sayıda insanda ise iki yanda da eşit yerleşmiş durumdadır. Bu bölge hasar gördüğünde, bireyin konuşma yetisi yok olur, konuşmayı bildiği halde sesleri çıkaramaz, ağzını sesleri oluşturacak biçimde oynatamaz (Broca afazisi).

2) İkincil Alanlar, birincil alanlara veri desteği sağlayan yardımcı alanlardır.

Birincil somatik alanda kısmen işlenen uyarımlar İkincil Somatik Duyusal Alana iletilir. Tuttuğumuz şeyin, örneğin para olduğunu bakmadan anlamamızı sağlayan bölge burasıdır. Uyarımların anlamlarının yorumlanmasını sağlamaktadır. İkincil Görme Alanı ise serebrumun arka lobunun birincil görsel alan dışındaki tüm bölgelerini kapsar. Biçimlerin analizi, hareketli nesnelerin algılanması, renk tonlarının ayırt edilmesi gibi üst düzey görsel işlevleri bu bölge gerçekleştirir.

İkincil Motor Alanlar'dan sayılan Ön Motor Alanı motor korteksin önünde yer alır. Kasların uyum içerisinde hareketlerini sağlayarak karmaşık hareketleri kontrol eder. Sporcuların motor becerileri gibi hareket kalıpları da burada depolanır ve otomatik olarak uygulanır.

Yardımcı Motor Alanı ise Ön Motor Alanı'nın önünde bulunmakta,.büyük bölümü beyin yarıkürelerinin iç kısmında yer almaktadır. Birincil alanlardaki nöron aktivitelerini düzenler, öğrenilmiş motor yanıtları programlar, bireyin öğrenmesini kontrol eder.

3) İlişkilendirme (asosiasyon) Alanları, çeşitli alanlardan gelen algıları bütünleştiren ve "bilinç" adıyla tanımladığımız, özetle süreçlerin sonuçlarının kavranmasını sağlayan "birleştirici" alanlardır. Kısacası, bilinç büyük ölçüde bu ilişkilendirme alanlarından kaynaklanmaktadır. Farkındalık, düşünme, sonuç çıkarma, planlama, bellek, dikkat gibi üst düzey algısal süreçler buralarda oluşmaktadır.

Pariyeto-oksipito-temporal İlişkilendirme Alanı üç serebral lobun (pariyetal lob, oksipital lob, temporal lob) birbirine temas ettiği bölgededir. Duyusal Entegrasyon Alanı olarak da adlandırılmaktadır. Çevreden gelen somatik, işitsel ve görsel veriler burada birleştirilir ve anlamlandırılır. Uzaysal koordinatları çözümlememizi, dili kavramamızı, okumamızı kontrol eder ve nesneleri adlandırmamızı sağlar. Okuduğumuz, duyduğumuz, hissettiğimiz, beynimizde oluşturduğumuz düşünce ve cümlelerin anlamlandırılması ve yorumlanmasını da bu bölge sağlar. En önemli kısımlarından biri Wernicke Alanı olarak bilinen alandır. Bu alanın hasarında düşünme yeteneği yitirilir, konuşulanlar birey tarafından anlaşılamaz ve yazılı metinler görülmesine rağmen okunamaz. Eğer Broca Alanı (dille ilişkili birincil alan) sağlıklı iken Wernicke Alanı bozuksa kişi konuşabilir; ancak konuştuklarını kendisi anlayamadığı için sıklıkla hatalar yapar.
Prefrontal İlişkilendirme Alanı, frontal lobun ön yarısında, motor alanların en önündedir. En son evrimleştiği kabul edilen beyin bölgesidir. Bu alan hasar gördüğünde, düşünce üretilemez, duygusal hareketler gerçekleştirilemez, mantıklı düşünülemez ve olaylar yorumlanamaz.

Limbik İlişkilendirme Alanı ise serebrumdaki en eski ilişkilendirme alanlarından biridir. Karmaşık davranış kalıplarının yani duygularımızla içgüdülerimizin bir araya geldiği davranışlarımızın oluşmasını sağlar. Elde çok fazla bilgi bulunmamakla birlikte, insanın hayvansı özelliklerinin buradan kaynaklandığı tahmin edilmektedir.

Duyu­ların tek duyu modalitesinde işlendiği ilişkilendirme alanlarının arasında, sağ ve sol hemisferlerde, her bir duyu modalitesinde işlenen duyuları alan ve bunları daha üst düzeyde işleyip entegre eden "çok modaliteli" ilişkilendirme alanları var­dır. Başlıca angülar girusu ve supramarjinal girusu içeren bu çok modaliteli ilişkilendirme alanları, hem  sağ hem de sol hemisferlerde, işitsel, görsel ve somatik tek modaliteli ilişkilendirme alanlarından gelen  işlenmiş duyuları entegre ederler. Bu süreçlere, sol hemisferde bir başka süreç daha eklenir. Çocuğun kendi ana dilini öğrenme sürecinde, sol angular girus ve sol supramarjinal girus, tek modali­teli ilişkilendirme alanlarından gelen bilgiyi yüksek düzeyde işledikten sonra bunu kelimesel eşdeğerine çevirerek, Brodmann'ın 22'nci alanına (Wernicke Alanı) gönderir. Çocuk konuşmayı öğrenirken, bir meyvenin görüntüsü, dokunurken aldığı duyu, vb, konuşma için dominant olan sol hemisferin çok modaliteli ilişkilendirme korteksinde entegre edilerek "meyve" sözcüğü halinde, "meyve" sözcüğünün anlamsal görüntüsü biçiminde, Wernicke Alanı'nda depolanır. Bundan sonra çocuğun meyveyi görmesi, ısırılırken çıkan sesi ya da "meyve" denildiğinde bu sözü işitmesi, kokusu, tadı bu engramı uyarır. Giderek, Wernicke Alanı'nda dilin anlamaya ilişkin boyutu yavaş yavaş gelişir, çocuk için konuşma anlam kazanmaya başlar. Wernicke Alanı, anlama, işitme ve görme iletilerinin semantik anlamını çıkarma, söylenecek ya da yazılacak iletinin sembolik formülasyonunu yapma, adlandırma görevlerini üstlenmektedir.
 
Dil aparatının diğer önemli bölgesi de, dominant hemisferin frontal lobunun arka alt kısmında, frontal operkulumda yer alan Broca Alanı'dır. Konuşmanın  motor gerçekleştirilmesinden sorumlu olan bu bölgede, kelimeyi telaffuz etmek için motor engramlar ve dilin grameri depolanmıştır. Örneğin, çocuk "meyve" demeyi öğrenirken, bu sesi çıkarırken kullandığı motor kalıp, bu kelimenin motor engramı olarak burada depolanmaktadır. Konuşacağımız zaman, buradaki engramlar uyarılır ve konuşmanın gerçekleştirilmesi için motor kortekse iletilir. Broca Alanı, anadilin gramer yapısı için de kritik bir bölgedir. Anadilini öğrenirken o dile özgü gramer kurallarına aracılık eden nöral ağ sisteminin birincil bölgesi Broca Alanı'dır.

Dilin üçüncü önemli yapısı ise, Wernicke Bölgesi'nden çıkıp parietal lobun alt yüzünden  öne doğru ilerleyerek Broca Bölgesi'nde sonlanan kalın bir lif demeti olan Arkuat Fasikülüs'tür. Wernicke Bölgesi'nde gerçekleştirilen dilin sembolik formülasyonu, Arkuat Fasikülüs aracılığı ile öne, Broca Alanı'na iletilmekte, burada dilin gramer yapısı ve motor ses kalıplarını uyarmakta, oluşan kelime ya da cümle, artiküle edilmek için, motor kortekste yüz kaslarıyla ilgili bölgeye gönderilmektedir.

(Yararlı gördüğüm bazı kaynaklar:
Daniel Richard, Didier Orsal, "Neurophysiologie:Organisation et fonctionnement du systeme nerveux", Dunod, 2007.
Société de Neurophysiologie Clinique de Langue Française, "Neurophysiologie du Langage", Elsevier/Masson, 2006.
David B. Pisoni, Robert E. Remez, "The Handbook of Speech Perception", Blackwell Publishing Ltd., 2005.
Miriam Faust, "The Handbook of the Neuropsychology of Language", Wiley-Blackwell Pub.Ltd., 2012.
Philippe Azouvi, Jean-Michel Mazaux, Pascale Pradat-Diehl, "Comportement et Lésions Cérébrales", Frison-Roche, 2006.)